“Artık özgürüm…” dedi – Obsesif Kompulsif Bozukluk

‘Sizinle konuşmamıza odaklanamıyorum, özür dilerim…’ dedi. Odaya gireli henüz 5 dakika olmamıştı.

Biraz mahçup ve rahatsız bir pozisyonda oturuyordu.
O’na dikkatini neyin dağıttığını sordum.
Her şey..’ diye ağlamaya başladı. ‘Hep böyle oluyor zaten, etrafla ilgilenmekten hayatın tadını çıkaramıyorum. Böyle yaşamak olmaz olsun! Şu pandemiden sonra iyice katlanılmaz oldu’ dedi.

Her sabah işe giderken yürüdüğü kaldırımı bile değiştirmediğini öyle ki, bir kez o kaldırımda çalışma olduğu için yürünemez olduğunda eve geri döndüğünü fakat bunu söylemeye utandığı için hasta numarası yaptığını anlattı. O’nu rahatsız hissettirecek her durumdan itinayla kaçınmıştı fakat pandemi O’nun bu kaçınmalarına izin vermeyerek onu iyice köşeye sıkıştırmıştı.
Kafasının içindeki ‘bu davranışları yapmazsa çok korkunç hissedeceği ve bununla baş edemeyeceği’ düşüncesine karşı koyamadığını söyledi. ‘Esir edilmiş gibi hissediyorum ve ne yapsam rahatlatamıyorum kafamın içindeki sesi. Öyle ki ölmeyi bile düşündüm.’ dedi.

Bu örnek vakada olduğu gibi birçok Obsesif Kompulsif Bozukluk hastası için yaşam hem kendileri hem birlikte yaşadıkları insanlar için yavaş yavaş köşeye kıstırılmış hissettikleri bir dünyaya dönüşür. İçinden çıkamadıkça da umutsuzluk yakalarına yapışır ve kaygının yanında bir de depresyon ile uğraşmalarına sebep olur. Düşünce içerikleri bu örnektekinden çok farklı olmakla birlikte en yaygın temizlik, simetri, ahlaki, dinsel veya cinsel obsesyonlar karşımıza çıkmaktadır. Bunları rahatlatmak için kişinin dışarıdan gözlediğimiz fiziksel ritüelleri haricinde zihinsel ritüelleri de olabiliyor – belli dualar etme, sayı sayma gibi.

Bu tip durumlarda rahatsız eden düşünceyi incelenmeli ve tehlikenin gerçek bir tehlike olup olmadığını tespit etmelidir. Örneğin, sabah yatağınızı toplamadan çıktığınızda iş yerinde kesin bir sorun yaşayacağınızı düşünüyorsanız, bu ‘iş yerinde sorun – yatak düzeni’ bağlantısını geçmişte ne olduğunu kontrol ederek test edin. Yatağınızı düzelttiğiniz hiç bir gün iş yerinde sorun yaşamamış olmanız gerekir bu hipoteze göre. Ya da düzeltmediğiniz fakat sorunsuz geçen bir gün olmamalı.
ikinci aşamada, incelenen ve inandırıcılığı zayıflayan düşüncenin sonuçları günlük hayatta deneyimlenip neler olduğu izlenmelidir.
Bunu tek başına yapmanın mümkün olmadığı durumlarda profesyonel yardım almaktan çekinmemelisiniz. Obsesif kompulsif bozukluk tamamen tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.

Bu danışanım, 40’larının ortalarında orta düzey yöneticilik yapan sosyal hayatı bir kaç kişiyle sınırlı biriydi. Bilişsel davranışçı terapi teknikleri ile zaman içinde ‘esir oldum’ dediği düşüncelerine üstünlük sağlayan danışanın obsesyonları azalarak yok oldu. Düşüncelerinin kısıtladığı dünyadan kurtulan danışan hem kariyerinde korkmadan ilerledi hem sosyal yaşamı zenginleşti.

Bitirme seansımızda odadan çıkarken ‘Artık özgürüm.’ dedi.

Uzm. Psk. Asiye Usta